onlar genelde sözleşme bitimine yakın arıyolar. olmadı sen ara sor bakalım ben bu kdr zamandır müşterinizim, bana sunacağınız bir öneri paket var mıdır diye.

dalgıçlık insanın kendine yapışanı giymesidir.

yerler modayı. önemli olan sana neyin yakıştığı. tabi yeniliklere de açık olmak lazım ama giydiğin tarz yakışıyorsa bence sorun yok.

erkekim ben.

Önemli olan kendine yakıştığını düşündüğün elbiseler giyinmek istediklerin.

Gerisi yalan abuk subuk çabalara girmeye gerek yok günlük klasik takılacaksın.

Sen en iyisini yapmışsın.

sarı, kırmızı, cart renklerde pantolon giyilmediği sürece diğer tüm markalardaki kıyafetler de uygundur. erkek dediğin arda turan missali kırmızı paçaları dar (skinny) pantolon giymez.
bahsettiğin markalar gayet de güzel ürünler satıyor. çok orjinal malzemeler var. kombinleri güzel yapmak yeterli. hep kot hep kot nereye kadar arada gabardin de giymeli (kışın tabi ki) yazın da dizde şortlarla takılınabilir. pull n bear de mavide falan var hep şortlar.
kum rengi deyince dockers ın kanvas pantolonları canlandı gözümde. onlar yıllardır var. tam bir new yorklu borsacı oluyo onu giyen. tabi üzerine de açık mavi renkte lacoste gömlek giymeli. ne zaman bu kombinli erkek görsem "hey borsacı" diyesim geliyor =)

bu yaz son onun modası da geçti geçiyor. onu atlayıp bir sonraki sezona odaklan bence.

@merena yeni trend ne olur?

valla ben de bilmiyorum. bi kaç dergi falan alıp bakmak lazım.

güzel durur. erkeğim.

tişörtün bordosu ile conversin bordosu birbirine yakınsa (biri kırmızı diğeri bordo değilse) güzel durur. dişi kişisiyim.

Üst giyimle ayakkabıyı aynı renk alıp güzel giyindiğini düşünenlere anlam veremiyorum.

Normal günlerde normal takıl. Özel günlerde ise sor bura da ne giysem diye cevaplayalım. Dediğin elbiseler ise özel bir güne göre değil bence.

Erkeğim.

bordoyla yeşil ne alaka,acılı ezme gibi,yeşil pantunla açık renkler tercih et canlı renkler

siyah düz tshirt giy.
en yakın zamanda da converse'i bırak liseli değilsen.

assos kadırga koyunda güzel çadır ve pansiyonlar var, orada kalabilirsiniz. denizi de muhteşemdir.

kabatepe candır. yıllardır gidiyorum. bu sene şu aralar boşmuş, annemler ordalar onlar söyledi. bu sene gitmek nasip olmadı henüz =/
ama gökçeada nedir yahu? herkesin gökçeada ilgisini anlamıyorum. hiçbişi yok orda. illa ki bi ada olacaksa nasılsa geyikliye gidiyosunuz, bozcaadaya geçin ordan. neyse ki assos yazmamışsınız, olsaydı orayı eleyin derdim. fiyatlar acayip uçtu orda. küçükkuyu altınolukta da hep birilerinin yanında kaldım, malesef yer tavsiyesi veremicem ama sarımsaklı plajı güzeldir. bayaaa bi soğuktur. aman hasta olmayın!

ben de gökçeadayı eleyin diyorum. bi numarası yok.

valla altınoluk'ta pek bir numara yok. belki akşam üzeri uğrarsanız, gün batımında dondurma yiyip, çay içip biraz sahilde yürüyüş yapabilirsiniz, ya da köy merkezine çıkıp manzaraya karşı kahvaltı, gözleme, vs. yiyebilirsiniz. ha yok illa altınoluk'a geleceğiz derseniz buyrun misafirim olun, boşuna pansiyon parası da ödememiş olursunuz.

güzergah üzerinde geyikli'ye, assos'a, behram'a, hasanboğuldu'ya, cunda'ya uğramanız tavsiyedir. biraz pahalıdır ama manici kasrında da kahvaltı yapabilirsiniz www.manicikasri.com çanakkale il sınırı içinde deniz kenarından gelen yolu tercih ederseniz, bol bol kamp yapma yeri de görebilirisiniz.

çanakkale-eceabat kabatepe orman kampı

Plajlarda tatlı su ile duş imkanı mevcut, en kötü ihtimalle öyle duş alırsın falan bir şeyler yaparsınız, 5 sapla otel bulunmaz diye bir şey yok, hatta kalabalıksınız bir ev kiralayın, haftalık ev kiralarsanız çok daha hesaplı olur otelden, karışanda olmaz.

duşunu sahilde alırsın. 5 kişi arabada kalmak sıkıntı olur çadır götürün. hiç durma git..

Ev, otel kiralama istemiyorlar hani ben dedim fethiye'de ev tutalım gideceğimiz en uzak mesafe toplasan 100-120km hadi bir gece sabahladık bari garanti bir yerimiz olsun diye istemediler.
Çadır iyi fikirmiş aslında. Bu konudaki tüm cehaletimle soruyorum, çadırı müsait gördüğümüz her yere kurabilir miyiz? Sonra copla dürtülüp uyanmayalım sabah :S

abi yas 25'in ustundeyse manyak misin mis gibi otur serin serin evinde is mi bulamadin. yoksa git ne duruyon

tabi ki toplan git. çadırı da her yere kurarsın, askeriye alanına falan kurmicaksın heralde =)

iptal edilene gerek yok

ikisini de götür bence. çok ağır bişiy de değil zaten =)

son geçerli olanı götürmen yeterli.
sormalarının sebebi onun geçerlilik durumunu kontrol etmek, eğer hala geçerliyse delerek geçersiz hale getirmek.

E-Pasaport sistemi çöktü!
www.cnnturk.com
kaynak:cnntürk
tarih:18.06.2012

14dk köprünün üzerinde.
fsm hastanesi tarafından derken? e-5ten geleceksen göztepe köprüsü durağında inip, köprünün üzerine yürüyeceksin.

göztepe köprüsü üstünden geçiyolar. sen fsm den (e5ten) kadıköy yönüne giderken göztepe köprüsü durağında iniceksin. insanları takip edebilirsin zaten ama anlatıyım: indikten sonra kuzeydoğu yönünde bi yol var, oradan yürümen lazım. durağın arkasından başlıyo. o yol bitince bi üst geçit gelicek, üst geçitin diğer tarafına geçmen lazım. hyundai binası vardı orda ya da sini börek var biraz ilerde. onları görüp o yöne geçmen lazım. taksiler falan da bekliyo zaten o durakta, o durağa gelir 14dk ve 20 k. ama biraz seyrek geçiyolar. saatlerine bak istersen

mantı al hazırdan =) yaprak sarma alan da var hazır hep. hepsi de türk mutfağı =)

menemen yap sabahtan, yanina domates ve beyaz peynir, öglene tavuk gögsü alip , bir cöp sise diz, kekik, pul biber, tuz ekle dürüme sar, aksama döner ismarla.

yemeyi salla derim , normal bir kuru-pilav yap , yanina yapimi kolay meze daya. sofrayi zengin gosterir.

pilaki , haydari , patlican salatasi , ugrasirim diyorsan da mercimek koftesi.

kuru fasülye pilav yanına da baklava :)

yemekten sonra da türk kahvesi yap

yer: ,ispanya yazısını görmemişim işkembeden sallıyorum =)

en güzeli mangal kebap. bayılıyolar zaten =)

babalar yok mu harbiden damaklari mikip aticak, zihinlerde lezzet patlamasi yaraticak bir tarifiniz, hadi turk isi pilav neyse de kurufasulyeye mirin kirin eder bu itler.

yani var tabi çılgın türk mutfağı tarifleri de orada ne kadar yapabilirsin imam bayıldı gibi hünkarbeğendi gibi tatları o şüpheli. ya da bu yemekleri yapabilir misin diyelim. koskoca ispanya'da patlıcan bulursun herhalde.

batlicani da ben sevmiyorum babalar :( meze olayi aklima yatti, yanina saray mutfagindan bi ana yemek, pilav, cacik olayina girebilirim cacik iyidir. yanina ekstradan meze de katabilirim. var mi tarif :)

tarif geldiktten sonra altindan kalkarim, mutfak islerine yatkinim.

patlıcanı sevmiyorum demeseydin keşke.
ben gecen sene almanlara 2 tepsi karnıyarık yaptım(ilk yapışımdı), hepsinin dibi düştü. ilk kesip yarım yarım aldılar danalar sonra bütün tepsileri bitirdiler.

cok karizma görünen ve patlıcan sevmeyenleri bile tavlayabilen bir yemek bu.

kuru fasülye piyaz miyaz yap, biz polonyada yaptığımızda bayılmışlardı hatta kalan 2-3 lokma bir şeyi de kadın çöpe atmaya kıyamadı ayırdı sonra yemek için :D

bir de tarhana gönderebilecek birileri varsa ya da bulabilirsen onu da severler. o olmadı yoğurt çorbası yap o da pratik.

kimyonlu maydonozlu türk köftesi, cacık, çoban salata. bu bütün yabancıların bayıldığı ve şaşırdığı bir türk menüsüdür. bildikleri malzemelerin bu şekilde kullanımı çok hoşlarına gider hem de yapımı kolay hem de özbeöz türk.

zeytinyağlı enginar

blendır ve düdüklü tencere varsa mercimek çorbası idealdir.
çok çok kolay..

itunes kur. türkiye'de itunes var, şarkı falan satın alınamıyordu en son. belki artık onu bile yapabiliyoruzdur. 3. dünya ülkesiysek o kadar da değil :)

ha nası indiricem demişsin eldekilerle yetiniceksin ya da internetten indiriceksin. itunes store açılıyor da bir şey almayı denemedim hiç.

ben hazırda indirilmiş şarkılarımın hepsini itunes kurup onun içine sürüklemiştim ve öyleyken ipodu bilgisayara bağlayıp sync ettim. hepiciği geçti valla ipoda.

satin almiyoruz, mp3'lerimizi atiyoruz :D

sayet y.disinda kullandigin k.kartin hala duruyorsa o eski hesabinla islem yapmaya devam edebilirsin. gift card satin alip onunla devam edebilirsin. veya dedigim gibi kendi mp3'lerini youtube'dan indirdigin videolari atarsin.

ofiste bu maratona katılan biri vardı ona sordum. ama bu söylediğin yoldan geçmemiş. bunun için likya yolu maratonunu organize edenlerle görüşebilir dedi.
Tel: 0212 229 10 40
argos iletişim

benden duymadın =) nickim deşifre olmasın yareppim =)

ofisten arkadaşım pek uygun olmadığını söyledi.

cevap acil değilse bu haftasonu bakayım biraz ben o yola.
tahminimce geçilir. yolun hisar çandır kısmı bisikletle güzel olur zaten.

kadıköy yakasındaki herhangi bir erkek kuaföründe yaptırabilirsin.

nişantaşı hair mafia ya git, çok memnun kalacaksın, fiyatları da uygun

kuaförüm süper yapar bunu. bayılır zaten değişik renlere boyamaya kesmeye falan. göztepe benzinliğin orda. ismi suat. adresini ve telini mesaj atıyım istersen

yurticinin VIP hizmeti var.. 24 saaticinde teslim ediyor...

Kargoların VIP hizmetleri vardı bir ara, acil kargo. Eğer hala varsa bu yolla ulaştırabilirsin. Öteki türlü bir aksilik olmazsa, aynı gün değil ama ertesi güne eline ulaşır, büyük ihtimalle de sabah. Dağıtıma çıkmasa bile gidip alabilir.

Genel olarak Yurtiçi, Aras vs iyidir.

istanbuldan ankaraya her halukarda 1 günde gider zaten. vip vermene bile gerek yok. ama madem çok acil, ver otobüse gitsin. otogardan alır

ben internetten yazmıştım okdr sürmedi ya. 8 hafta değil ama 2 haftaya geldi sanırım

bende de başladı. yaştan diye tahmin ediyorum. 39 yaş 100 kilo büyük ihtimal bunlardandır.

Bunlar yag bezesi gibi seyler. Iclerinde yag var. Eger dayanabilirsen igneyi yakip, ucu ile o beyaz kismi del, sonra normal sivilce gibi sik. Icindeki katilasmis yagi cikarinca eski haline donuyor cilt.

yağ butonu.

google

yag bezesı.fazla yag tuketımınden meydana gelıyor.

yağ bezesi. bünyesel olduğunu düşünüyorum, otçul beslenmeme rağmen var bende de.
izneyle delip, sıkarak boşaltabilirsin dedikleri gibi ama mutlaka ellerin temiz olsun, cildin de yumuşak olsun, banyo sonrası mesela. bir de iğneyi yakmak yerine alkollü bir solüsyonlar temizleyin. batticon olabilir. ardından uyguladığınız yerlere de batticon ve ya türevi bir şey sürün.
göze çok yakın yerlerle de çok uğraşmayın, hem çok acır hem de şişebiliyor.

kolesterolün yüksek olması sebebiyle de çıkabiiyor onlar. bi kan verip test yaptırın bence.

bu mudur?

www.google.com

buysa, familiyal hiperkolesterolemi olup olmadigina baktir.

bunlara ksantom ve ksantolemma denir. kolestrol yüksekliğine işaret eder. bir hdl, ldl, tag tahlili yaptırınız.

kanka bunun icin en iyisi alexandritte felan galiba.. epiderm'de bayagi bilgi vardi bunun icin.

IPL için aman diyim. Ağda bildiğin. Bi de canın daha çok yanıyor. Lazerde Alexandrite iyidir deniliyor. Bi de soğuk ütüleme mi öyle bişey var. Ben bilmiyorum da bi bak bakalım.

ya bunları ben de biliyorum
yaptıranlara sormak istedim
siz yaptırdınız mı?

oncelikle lazerin her turlusunden nefret eden biri olarak ipl demek benim icin parayi sokaga atmak demek, attim ordan biliyorum. alexandrite midir nedir simdilik daha iyi sonuc verdi bende tabii ki sadece siyah killarda, ama gobek bolgem mesela evlere senlik, ince tuylerim aynen duruyor yamali gibi, bazi yerlerde hic tuy yok, diger inceler de beni rahatsiz ediyor ama kadin her defasinda onlari gormez lazer diyip duruyor.

@dutturudunya gibi ben de ipl e gidip sokağa parasını atangillerdenim. giden kimse de istediği sonuca ulaşamadı. kollar bacaklar hala duruyo.
alexandrite denicem ama ondan da biraz tırsıyorum. yurtdışında yapılmasına izin vermiyorlar çünkü =/
şimdilik geleneksel çözümerle idare ediyorum.

Ben hepsine aylarca gittim bi nane olmadi. Kil kokleriniz inatciysa lazer ise yaramayabilir bu da size koyabilir diyorum.

cildimde değişik cihazlar ve teknolojilerle uygulama yapılmış bölgeler var. en iyi sonucu bir ipl modifikasyonu olan i2pl'den aldım. onu takip eden sonuç bir diyot.

avrupada yılda bir yapılan dermatoloji ve veneroloji kongresinde alexandrite, diyot, ipl ve i2pl karşılaştırılmış olan bir çalışma var. orada da sıralama aynı şekilde idi.

bir kaç değişik markanın ürün müdürlüğünü yapmış biri olarak şunu diyebilirim ki ipl düzmecedir demek zırvadan başka bir şey değildir. dünyada onbinlerce hekim ipl ile hastalarını tedavi etmektedir. fakat türkiye'de kullanılan ipl'lerin neredeyse tamamı uzakdoğu veya herhangi ciddi bir teknoloji barındırmayan ipl'lerdir. çoğu lazer de öyle malesef.

alexandrite bir marka, model filan değil, bir lazer üretme metodudur. iyi alexandrite ve kötü alexandritelar vardır. ama en iyisinin bile etkin olduğu bir sınır vardır.

bazı kliniklerde birçok ayrı marka cihaz bulunmaktadır. sizin cildinize ve kıl tipinize en uygun cihazı seçip gerektiğinde kombine ederler.

özet olarak: ipl düzmecedir diye genelleyenler karacahildir, kesinlikle güvenmeyiniz.

sizi karşınıza alıp 4 senasta şöyle olacak, 5 senasta böyle olacak diyenlere inanmayın derim. 4 4lük bir profilim vardı, beyaz ten siyah kıl falan,alexandrite işine giriştim ama noldu???? 2000 tl saçtım ama en baştayım. az daha gel olacak falan diyorlar ama sonucun kişiden kişiye değiştiği kanaatindeyim.ilk başlarda çok mutlu oluyorsunuz. kıllar geç çıkıyor, cılız çıkıyor falan ama bekleyin bakalım bi, hele bi senası kaçırın ne olduğunu görün. özetle ben yandım siz yanmayın derim.

android telefonlar icin dolphin browser hd yukleyip ayarlarindan user agent olarak desktop secerseniz normal bilgisayardan giriyormus gibi kullanabilirsiniz.

hemen deniyorum teşekkürler

satın alınmalı.

satın alınmalı. özel bir gün, özel bir kıyafet olmalı. diğer kadnların da giydiği olmamalı. ayrıca ileride kızı olursa torunu olursa gösterebilmeli. annemin gelinliği çok çirkinmiş, ona rağmen modifiye edip kullanmayı düşünüyorum.

300 tl çok büyük bir para değil satın alma ile kiralama arasında. ayrıca bir sürü yer de işgal etmiyor abartmayalım. dolabımızda kimbilir neler neler var alıp sadece 1 kere giydiğimiz. bu da onlardan bri oluversin, en azından daha anlamlı

kiralanmalı. gelinlik ona özel dikilecekse tabi. alsa napçak, atçak bi kenara, bir daha açıp bakmayacak bile. ama ona özel dikilmeyecekse veya istediği gibi bir gelinlik değilse satın alınmalı. önemli olan giyeceği gün yani. daha sonra fotoğraflara falan baksa yeterli.

not: erkekim. :)

tabi ki kiralanmalı. Bi gece giyceksin, sonra nasıl nerede saklıycaksın? İlla torunlarıma çocuklarıma göstermek istiyorum diyosan fotoğraflar, videolarla kolayca yapabilirsin bunu.

bence dünyanın en gereksiz pahalı ve lüks listesine girebilecek bir şey gelinlik.
sadece 3-4 saat giymek için neden 3-4 milyar verilir ve satın alınır ki ?
ciddi söylüyorum benim hayatım boyunca aldıklarımı toplayın ki 27 yaşındayım bi gelinlik etmez.kiralasınlar adamı deli etmesinler.onu zaten satın alıp bir yere tıksa 20 yılda kaç kere çıkarıp bakıcak ? her baktığında "ulan bu kadar para vericeğime şunu yapsaydım" keşkelerini her baktığında anıcak.kirala hem yerden kurtul hemde parandan olma.

alt tarafı gelinlik her şeye panik olmasın o da.

200-300 lira için kiralamak mantıksız, zaten giren girmiş diyip satın almak en mantıklısı.. sonradan herifin başına kakar kesin ya da sen alma dersen de kesinkes sana çemkirir "aldırmadın gelinliği böhühühü" diye.. bu sebeplerle günümüz şartlarında satın almak en mantıklısı.

gelinlik kendisine özel dikiliyor, ilk kendisi giyecek benim de kafam karıştı şimdi.

kesinlikle kiralamalı. arkadaşım satın aldı şimdi kara kara düşünüyo bide yok naftalini yok ıvır zıvırdı uğraşıyo.
ama kiralasaydı bile yine kendi üzerine göre dikilecekti yani hiçbir şey farketmicekti. başkalarının giydiği gelinlik olmicaktı. senin belinle ötekinin beli aynı değil ki zaten her gelinlikte yenisini yaptırıyo gelinlikçiler.
kiralasın gitsin, yeni evleri küçük yapıyolar zaten, koyacak yer bulamaz dolabında.

ben direk gelinlik konseptine karsiyim, o acidan seindfeld'e katiliyorum. "abi hayatindaki cok ozel bir an, bir kere x yapacaksin" diye duduklene duduklene bir hal aldik zaten :P

bu yaklasimla secenkler arasindan kiralamayi secerdim ama 300 lira da hakikaten azmis. bence satin alip sonra kendisi satsin sdfkgdflö

300 tl için pintilik yapmasın.sonuçta ona özel hazirlanicak.hem özel günlerde giyer falan arada ambiyans olur.

satın alınmalı. çocuğuna torununa hediye eder ilerde, onlar da retro tasarım diye kesip kırpıp giyer ya da belki kızı olur o giyer düğününde. evet çok duygusalım.

kiralanmalı.
sadece bir defa kullanacaksın,
saklaması bi ayrı bela olur hem.

pintilikle uzaktan yakından alakası yok. kiralanması gerektiğini düşünenlerdenim. söyle ki gereksiz alışverişler listesinde 1 numaradır kendisi. evet gelinlik beyaz önemli gün falan feşmekan daaa anasını satıym adet bizim bile değil be! biz gelinlik giymeyiz, bu toprakların insanları "acer esvap" giyer. tabi şartlar değişti şimdi mintanla şavlar giyecek değilim bende gelinlik giyeceğim ama satın almam. isterse arada 50 lira oynasın.

hatıra ise; annemin gelinlik ayakkabıları durur. altında arkadaşlarının ismi yazılı, arada giyer evin içinde tur atarım. :)

üstüne göre diktirmeli, satın almalı. anlam yüklemek garip gelebilir ama evlilikte her şeye sıfır, beyaz, temiz başlamak kafası diye bir şey var.

hele de 300 tl fark varsa düşünmesin hiç. benim arkadaşlarım sonra o gelinlikleri ne yaptılar biliyor musunuz?

1-2 sene saklayıp evin içinde eğlencesine 2-3 kez giydikten sonra (muzır eğlenceler de vardı o işin içinde) hepsi de ihtiyacı olan evlenmek üzere olan fakir genç kızlara verilmesini sağladılar. o kızların mutluluklarına paha biçilemez.

biz evlenirken eşim kiralayalım dedi tüm ısrarlarıma rağmen, biz de ona göre gittik bir moda evinde diktirdik, ilk giyen o oldu. baskasının giydiğini giymedi yani.

kesinlikle alınmalı. hele 300 lira fark için, ben kiralık gelinlik giymiştim böhü böhü olmaya gerek yok. hatta siz aranızda toplayın en kötü verin o 300 milyonu. üzmeyin gelin kızımızı.

satın alınmalı. 300 tl çok değil. ayrıca eski günleri yad etmek için de birebir. :D

Kiralik bir gelinlik dugun gunu onu tedirgin edebilir, ya bir yerine bir sey olursa diye. Satin alsin bence, ha hatirasi var diye dusunmuyorsa, yer kaplayacak diye uzuluyorsa birine hediye eder olur biter.

nevizade çardak meyhane

anadolu yakası mı avrupa yakası mı yazmamışsın ama biz geçen sene arkadaşımın nikahından sonra maltepe sahilde lakerdaya gitmiştik. balık restoranı. yemek de şahaneydi. canlı grup da vardı. tavsiye ederim.

rakkas

dergi gazete falan alip okuyun.

yakınlarda hiçbir şey yok ki
müzik dinle, kitap oku, nette gez

o havaalanının bulunduğu bölge her yere uzak. kitap okuyun ya da azıcık kestirin. yemek yiyin vs.

işallah ilk uçak rötar yapar diye umut edebilirsin =)

anladık ki dışarı çıkamıyoruz...
hiç sabiha gökçene inmemiştim.. iç hatlarda beklenilen yerde var mı bir restorant cafe falan.. (aslında çok önemli değil, merak işte)

viaport'a gidin

@lonelily +1
atla bi taksiye viaporta git.

wings kredi kartı varsa lounge var. fena değildir. sena hanım'a selamımı iletin. :)

bensmyrna +1
wingsin varsa hiç düşünme, gir lounge'a. Aç iki yakut ardı ardına. yanında sandviç, kanepe falan. İnternet tv falan bakarsın.

Yoksa, o bölgede gidebileceğin tek mekan viaport,ama taksi ile o da. Yine de diğer uçağın boarding'i için 30 dk önce orada olmak falan, risk almayın derim. Viaportta da çok birşey yok yane, outlet mağazalar dışında.

viaport uzak kalıyor ama çook yakında atlantis alışveriş merkezi var 2-3 dakika mesafede. haliyle taksi de az yazıyor. içinde pek bir şey yok ama yiyecek içecek yer mevcut. www.worldatlantis.com.tr

yakınlarda gocart var. gidin yarışın :)

sağlıklı olup olmadığını bilemicem ama her akşam yatmadan 15-20 erik mideyi mahvedebilir benden sölemesi

değil.
herkes bu konuda bir şey söylüyor ama benim bildiğim;
ayda 3 kilo vermek sağlıklı olandır.

15-20 erik çok fazla. eriğin bir porsiyonu 5 taneye denk geliyor.

yatmadan önce erik mi yenir?
diyetin ilk kuralı saat 8den sonra bir şey yememektir
ayrıca light peynir yeme çok zararlı
30 40 gramlık yağlı peynirden kimseye zarar gelmez
bunları ben yesem haftada 1 kilo veririm rahat
ama heralde yeni basladığın icin hızlı veriyorsun ama hiç sevinme onlar yağ değil su
kiloya değil beden ölçüne bakacaksın
ayrıca sağlıklı beslenmezsen ileride hasta bile olabilirsin grissini nedir? git kabak pişir onu ye

ara öğün yerseniz kilo veremezsiniz.

öğle yemeği?

Öğle yemeği yok 6-7 tane grissini ile geçiştiriyorum.

taş devri diyetini incele.

bu diyetle verdiğiniz kiloları, bu diyete devam ederseniz geri alacaginiz cok net.

(bkz: karatay diyeti)

kahve takımları paketlidir diye tahmin ediyorum. bişi olmaz yani direk valize verin bence. etrafını hani patır patır patlattığımız şeffaf bişi vardı ya onunla da kaplayın koyun valize. kupaları da her birini birer giysiye sarın hiçbişi olmaz. ben cam şişede içkiler bile getirdim bişi olmuyo. iyice sararsan tabi ki.
korku konusunda da sürekli uçan birisi olarak şunu önerebilirim: küçük çocuklardan feyz al. illa ki uçakta küçük çocuklar olur, onlar uçarken ben nasıl uçamam diyerek kendinden utan =) korkucak bişi yok gerçekten. olursa ancak kalkışta ve inişte kulakların tıkanır, onun için de sakız al yanına. cam kenarına oturma istersen, kalkışta ve inişte düşecek gibi falan hissedebilirsin. al yanına bi tane mp3 player falan veya ne bileyim bi dergi kitap, takıl. zaten tek de gitmiyosun anladığım kadarıyla, zaman geçecektir.
zaten çok konforlu. o kdr yol otobüsle falan çekilmez. çok beğeniceksin, tüm ulaşımını uçakla yapmak isticeksin =)
iyi yolculuklar

Porselen kahve takımını el bagajı yapabilirsiniz kimse bir şey demez olayın bu kısmı gayet net.
Korku konusunda ise olaydan keyif almaya bakmanızı öneririm dünyayı, bulutları o şekilde başka nasıl göreceksiniz.

kahve takımını el bagajına alabilirsin dedikleri gibi. valize koyma. sarılı olsa bile kırılacaktır.

korku konusunda da sakin ol, her gün yüzlerce insan uçuyor. senin uçtuğun saatte de yüzlerce insan havada olacak. yanında insanlar olacak, yanında oturanlarla sohbet etmeyi deneyebilirsin. uzun yolculuksa film izleme şansın olabilir. ya da yanına çok sürükleyici bir roman al. polisiye fln.

aktarmada saatlere dikkat et. kendi saatini değil havaalanı saatini kontrol et. orada yönlendirenler olur ama sen gene de dikkatli ve uyanık ol.

kahve takımı grçekten büyük bir problemdi, cozuldu. çok tesekkur ederim.
korkuya gelince...
tuhaf bir şekilde günden güne azalıyor. bu yolculuğa kardeşim için çıkıyorum. uçaktan başka da alternatif yok. uzun süre "bensiz hallet şu işi" diye direndim. bu süreçte hep "ya onu ikna edemez de uçak biletlerini alırsam... hava alanına gidersem... uçağa girersem.." diye düşünür, düşündükçe ürperirdim. uçak bileti alındıktan sonra belki ss formulu etkisiyle, korkum hafiflemeye başladı. son ana artık 24 saatten az fazla var ve 24 gün ya da 24 ay öncesine göre oldukça rahatım.
çok afedersiniz, beni mikseler bunu yaptıramazlar dediğim bir sürü şeyi yaptım... alimak mesela.. mikseler buna binmem demiştim çook uzaklardan gördüğümde. bir kaç sene sonra kimse mikmeye kalkmadığı halde bindim... ha seve seve değil tabii... 15 kez tecrübe ettikten sonra bile, o lanetli alete binmemek için 30 katı koşarak çıktığım oldu defalarca...
bakalım ilk uçuş nasıl olacak.. inşalah ekstrem bir şeyle karşılaşmam da, petersburg ya da moskova'ya yerleşmek zorunda kalmam.

yardımlarınız için teşekkür ederim. görüşmek üzere..

geçen gün burda brkylmz(yanılıyo olabilirim) nickli arkadaş daha ucuza sattığını söylüyordu. pegasus acentalara gören 3 euro falan daha ucuza satıyor bildiğim kadarıyla.

efendim hiç acımadan internetten alın 10tl işlem ücreti alıyo utanmazlar acentadn alırsanız.
1 ay önce almıştım pegasustan.

internetten alın, sigorta istemiyorum u da seçmeyi unutmayın

"sigorta istemiyorum u da seçmeyi unutmayın" +1

Sigorta olayi ne? esnek tarih avantaji sagliyor mu?

sigorta sen ölürsen falan ıvır zıvır. bence de sigorta istemiyoruma tıkla. acente her zaman daha pahalı verir.

sigorta isteyin bence yahu belli olmaz bu işler :)

sigorta isteme demiştiniz de abiler vize alırken sigortaydı teminattı falan istenmiyor mu? o zaman ne yapacağım? bi de vize için uçak biletini istiyorlar, şimdi ben internetten satın alınca ne elimde ne olacak?

Bilet alma işlemi bittikten sonra son sayfada "bilmem kaç numaralı biletiniz" diye bir bölüm oluyor, ona tıklayıp çıktısını alıp vize görüşmesine onu götüreceksiniz.

dahinnotha onlar senden sağlık sigortası istiyor. Pegasus ise bir nevi bizim uçak düşer de ölürseniz ailenize çok para verecez mantığında. Farklı şeyler yani

sağlık sigortası başka bişi. onu böyle axa sigortadır ne bileyim başka bi yerdir onun gibi firmalardan 30 dolar (sanıyorum) karşılığında yaptırabiliyorsunuz. genelde 1 yıllık oluyo o sigorta.

sigorta ücreti 9euro, yani 21,4 tl. atm hırsızlığı, bagaj kaybı, kaza ve yaralanma, ölüm gibi şeylere ödeme yapıyor. değmez mi yani sigorta almaya?

ben hiç yaptırmadım ve bişi de kaybetmedim =) bagaj kaybolması da hiç başıma gelmedi, bir kez aktarmalı uçuşta valizim fransada kaldı ben istanbula geldim ama 2 gün sonra yer işleri getirdi valizimi hem de eve kadar =)
kaza yaralanma ölüm demişsin: kaza olursa zaten büyük ihtimalle ölürsün bi kere. sen öldükten sonra da sigorta yapmış yapmamış farketmez bence =) böle deyince de hemen ölüceksin gibi oldu =)
merak etme dünyada eşekten düşüp ölenlerin sayısı bile uçaktan düşüp ölenlerin sayısından daha çokmuş =)

kendi kendine sokağı delemezsin ama belediyeye mail atıp sizin sokağa baba diklemesini söyleyebilirsin.
biz öyle mail atmıstık 2 hafta sonra gelip bütün caddeyi babaya bağladılar

park edilsin arkadasim apartman önü ama devlet mali sonucta(apartmana ait olmayan bir yer oldugunu ve kaldirim olmadigini varsayiyorum.)

@serebatan, otopark çıkışına park etmesinler ama ya =) çıkmak isteyen çıkamıyo, girmek isteyen giremiyo =/
@neire, sokağa değil yani oopark önüne önlem almaya çalışıyoruz, aklımıza da başka bişi gelmedi. belediyeye mail atmayı deneyelim. çok tşekkürler

o dubaları da kaldırıp park ediyorlar. biz aynı sorunu park çıkış kısmındaki yolu sarıya boyatıp park çıkışı yazdırarak çözdük. yalnız bu işlemi yaparken belediyeye danışın.

@santiago nasar, evet bak öyle de olabilir. bi belediyeye soralım onu da. fen işlerine sormak gerekiyor değil mi?

öyleyse durum farkli, otopark cikisindaki arabalari cizceksin hocam , net.

nebliyim agac,cim parcasi filan tika su cikislarina,silecekleri sök.

hee bunlari yapmayi sevmiyosan polise icinde fuhus pazarligi,uyusturucu pazarligi yapilabilme ihtimali oldugunu belirt gözün tutmazsa olmadi par cikisinda diye sikayet et ki bu da yeterli bisey aracin cekilmesi icin.

@serabetan, doğru söylüyosun çizmek lazım ama caddenin üstünde herkes görür çizildiğini =) topuklarıma sıkılsın istemiyorum =) silecekleri sökmek de güzel fikir tabi ama daha medeni yöntemlerle çözmek istiyorum =) yoksa apartmandakileri toplayıp dövsek en güzeli tabi =)

evet biz belediyeye gitmiştik bizzat, orada fen işlerine gittik, caddenin krokisini açtılar, orayı bilen biri geldi, baktı filan, bize boyayacağımız noktayı söyledi. halloldu.

kyo my friend'de alt üst farklı alınabiliyordu zannedersem. diğer özellikleri bilemiyorum.

not: bikini duyurusuna cevap girdim diye kadın zannetmeyin, ben erkeğim.

kotonda h&m'de var. takım alınması şart değil. gayet tek tek alınıyo. ben hep öyle yapıyorum =)
85c olarak görmedim hiç. direk 36, 38 var benim bildiğim

85c-d ha vay anasını ideal göğüs!ne cevherler varmış bu duyuruda.

eyçenmde vardır muhakkak

çoğu yerde tek tek satılıyor artık, ayyıldızda falan da vardı. ama 85c-d diye hiçbir yerde görmedim.

orda bazen paketler oluyo ama bazen de olmayabiliyo. bence evde yapabiliyosan evde paketle.

bahsettiğin naylondan ben daha kargoda görmedim.bildiğin dandik poşetler var.kırığa çıkığada kefil olmuyolar.evde sar sarmala öyle git..

skyscanner.com

pegasus genelde baya uygun oluyo. ama görünce hemen al çünkü her baktığında fiyat yükseliyo. 5 dakika yüzünden 10 tl fazla verdim, arkadaşım aynı uçuş için benden 5 dk sonra aldı o da 20 tl fazla verdi. aklında bulunsun

duyuruda bi yerde televizyon arıyodu öğrenciler. en azından televizyon onlara verilebilir.

(bkz: freecycle)

televizyon arayan kim vardı acaba, benim de vermek istediğim televizyon var.

tv arayan arkadaşlar:

www.eksiduyuru.com

evet, ankaradaymis, benim verecegim de cok agir buyuk bir sey..mesaj attim ama uygun olmayacak herhalde.

hmm ozmn freecycle uygundur.

parmak bandı olabilir. ama onu da üçüncü boğuma takıyorlar genelde.

spiral yüzük takanlar da oluyor ama o da kişinin stiline göre. erkeğe yakışıp yakışmaması ayrı konu.

yemedim içmedim aradım, herhangi bir rapçide kayda değer anlattığın gibi bir takı yok. malum zaten rapçide yoksa, yoktur.:)

erkek dediğin takı takmaz. alyans yeter de artar bile. barış manço gibi yzükler nedir allasen?

kodlamışsındır diyorum ben. görevli öğretmenlerimiz, kitapçık kodlarını kontrol ederlerken bakıyorlar oraya da.

walla açıköğretimle ilgili hiçbişi bilmiyorum fakato resime bayıldım yauw akşam akşam. süper olmuş afiyet olsun =)

kodlamamışsan geçmiş olsun. ama han20'nin dediği gibikontrol ediyoarlar. yapmasaydın söylerlerdi.

ne koydun la içine

Kodlanmasa da olur gibime geliyor çünkü cevap kağıdı şeysinin sol üst kısmında "burayı doldurmayınız" yazan yerde otomatik doldurulmuş bir alan var, ve bu alan öğrenciyle ilişkilidir büyük ihtimalle.

arkadaslar malesef kodlamadim.

hocalar da angut gibiydi resmen oylelerdi ama

bi ilkokulda girdim nbilmiyorum dizlerimi slgdlramadlglm icin tripteydim zaten

kodlamadim ama

adima gelen sey icin niye tc kimlik istiyorlar

olmadan da olmali

bilmiyorum.
yazmadlm.

enginarli koftesi candlr

arkadaslar buroyu aradim ogrendim
birsey olmaz mls

burada dursun diye ekliyorum

Kader mahkumu. Yaptım oradan biliyorum.

ilaç firması değilse sıkıntı yok. gerçi son zamanlarda ona da bakış açısı değişti. eskidendi öyle "ay satışçı mısın? sana uygunsuz tekliflerle geliyolar mı" falan. imkanın varsa yap, çekinme.

iş bankası'nın hesap işletim ücreti uygulaması -> www.isbank.com.tr

ürün ve hizmet ücretleri -> www.isbank.com.tr

diğer bankaların sayfalarından da benzer bilgilere ulaşabilirsiniz.

bir de (git: 347398).

garanti yıllık 10 lira alıyor benden (öğrenci)

akbank almıyor. 2008'den beri kullanıyorum. hem de öğrenciliğim bitti hala almıyorlar.

İş bankası ; öğrenci belgesini hesap açtırdığı şubeye götüren hiç bir öğrenciden hesap kesim ücreti kesmiyor.
Öğrenci olmayanlar için ise ;40 TL

www.flylowcostairlines.org

bence değil. renk fazla ben burdayım diyor ve duruş olarakda hoş değil.

eeeeeeeşşşşşşşşşşşşek kadar logolu tişörtler iğrenç bence.

Reklam panosu gibi. O kadar reklam yapacaklar benim üzerimden, bir de onlara para vereceğim? Bir yerde bir sıkıntı var ama...

güzel değil.

değil. bedava verseler bile giyilmez.

logo büyük ama renk güzel. logo da atlı matlı gerçi... logo sorun teşkil etmezse, bence güzel.

berbat.

erkek dediğin böyle renkler giymemeli.

değil

Bak hacı bundan alcan, yani bu renk ve küçük logolu olandan,
cdn.thegloss.com

Senin gösterdiğinin rengi berbat ve logoda çok büyük.

vücut üçgen değilse giyme. modeldeki gibi dandik durur yoksa. Bir de logoyu abarttı herifler at kadar logo mu olur ?

uzunlugu 30 genişliği 60cmdir herhalde

edit: cevap için tşk ama lütfen herhalde'li cevap vermeyelim. biz de öyle tahmin ediyoruz ama pek mantıklı gelmedi elimizdeki 1000 parça için. net bilen varsa...

kutu üzerinde ya da kitapçıkta üretim yeri ve firmanın bağlı olduğu esas ülkedeki adresi yazar ingiltere ise inc sistemdir birim inç katları/askatları olur yoksa metrik sistemdir kutuya ya da kitapçığa bakmak lazım ürün marka model mümkünse kutu resmi ayrıntılı olursa bilgi de daha kesin ve ayrıntılı gerçeğe uygun olur ürün kodu stok kodu serial gibi şeylerle de ayrıntı bulunur aynısının bulunduğu bir site google araması ile bulunur eğer puzzzle marka modeli biliniyorsa

Feet olmasın? 6 ve 3'un yaninda ' (kesme işareti) var mı?

Varsa aşağı yukarı 183 cm x 92 cm demek.

6" ise 6 inç (6 pus, ingiltere kraliçesi elizabet in başparmağı bir pus=inç kabul edilmiş ingilterede)

1"= 2,54 cm =) 6"=17,4 cm olur 3"= 8,7 cm ama 1000 parça için bu ölçü küçük (bazı firmalar küçük parçalı da yapıyor)

yok parçalar büyükse
6'*3' (foot=feet)
bir foot = 30,48 cm dir

182,88 cm * 91,44 cm olur

genelde 38x68 olur 1000 poarçalık puzzle lar. markaya göre değişiklik gösterebilir. şu anda yanımda anatolian puzzle markasının 1000 parçalığı var. boyutları 38x68 cm

puzzle larda zorluk derecesi yerine bunlar zaman yapılır örneğin
1kişi w:6=6hafta h:3=3saat bu en üst seviye anlamına gelir
genellikle puzzle
200parça 34*48
500parça 34*48
1000parça 48*68
3000parça 85*122
oluyo
ama parça büyüklüğü değişiyosa kutu üzürinde ayrıca belirtilir ;)

bayram değil seyran değil eniştem beni neden öptü? Bence alma blöf de olabilir. Hiç hoş değil. Aldın mı yoksaa:)

şirkette amirin konumundaki kişiye bildirerek alabilirsin.

bence de şirkettekilere söylemelisin. onlar al veya alma derler zaten.

şirket diyenlere katılıyorum. onları bilgilendir. yarın öbür gün bir sorun olur karşı taraf bunu açık eder, veya bir şekilde ortaya çıkar. 2000 liralık zımbırtı için işinden gücünden olma.

doğubank tan almıştı annem.

normalde yasak, çok fazla koyma ki bavulunu açıp sana bunlar ne diye sormasınlar. 3 şişe falan koy bence.
bazen hiçbişey demiyolarmış ama sana denk gelirse problem olmasın diye söledim ben.

almanya tarafinda sorun olmamasi lazim, sonucta orada vergisi odenmis ickiler. ama turkiye de sorun olur. yakalanmadiginiz surece istediginiz kadar koyabilirsiniz ama abartmayin 3-4 sise makuldur.

Turkiye'ye icki getirmekten bahsedilirken hep "gumruk veya vergi odemeden icki getirmek"tir aslinda bahsedilen. Bu bilginin isiginda konusalim.

Turkiye'ye gumruksuz olarak 1 litre yuksek alkollu icki getirebilirsin. Daha detayli aciklama surada: www.referansgazetesi.com

Bunu nereden aldigin farketmez. Yani Almanya'da bakkaldan, Almanya havalimaninda magazadan, Almanya havalimani duty-free'den, ucaktaki duty-free'den veya Turkiye'de havalimanindaki duty-free'den al, sinir ayni sinir. Daha fazlasi yasak. Kanunen durum bu.

Ama tabi denetimin az olduguna guvenip yurtdisindaki magazalardan daha cok alip bunu cantasina bavuluna saklayan olabilir. Ondan sonra gelip ek olarak Turkiye duty free magazalarindaki izin verilen bir siseyi de alip bircok siseyle giriyorlardir.

Ha istesen, "daha cok getirecem, vergisi neyse oderim" diyorsan o ayri konu. Ithalat falan ama, ben bilmiyorum yani.

o kadar ince o kadar ince ki..
çorba içer gibin kaşıkla yiyorsun malzemeleri. elle tutulacak bişe değil. haliyle orta boyla falan doyulmuyor.

en güzel pizza little ceasar da zaten direk ordan söle bence. hamuru da öle ipince değil ama kalın da değil kararında =)

çikko diye okunuyo

çikko

avrupada çiko türkiyede çikko diye okunuyor.

chicco benim dildigim bir italyan markasi.

italyanca'da cicco olsaydi çikko diye okunurdu ama araya h harfi girdiginden kikko diye sertlesir ilk harf. dolayisiyla italyan kime sorsaniz bu kelimeyi kikko diye okur.

ama yok bu italyan markasi olan degil de, ingiliz bir seyse, dediginiz gibi okunur. ben markaya ve pazarına uzagim, o konuda bisey diyemeyecegim.

bunlarla birlikte

(bkz: #324607)
(bkz: #6708597)

(bkz: italyan isimlerin ingilizce telaffuz edilmesi)

sana hangisi rahat geliyorsa öyle oku, italyanca ya da ingilizce olup olmadığını araştırmana gerek yok.

kikko dersen muhtemelen "ne diyo bu?" diye suratına bakarlar.. şu ana dek hep çikko diye telafuz edildiğini duydum.

sikko deme de, ne dersen de...

bence de çikko

Türkiye'de yanlış olarak "çikko", İtalya'da doğru olarak "kikko" olarak okumanızı tavsiye ederim.

geç eceabata kabatepede gir. çanakkale merkez güzel değil çok

kesinlikle kabatepe derim ben de. hem piknik te yaparsınız.

hem damsız da alıyolar oraya =)

güzelyalı'da girilir.çkale merkezde..

evet gösteriyor. eminim. ama bana verme internet şubeme giremiyorum bana mahsus bir sorundan dolayı.

istersen bana ver ben bi bakayım?

kadıköyden kaçta kalktığını öğrenirsen en fazla 16 dakka falan sonrasında harun reşit te olur. iett yi ara istersen yardımcı olabilirler

şair arşiden gözcübabaya yürü. çok sürmez zaten azıcık sürer. ordan da 14b, 14es, 8e hangisi gelirse ona bin. ordan geçen otobüsler libadiyeye gidiyo. şair arşidekilerse farklı yönlere

çok memnun kalıcaksınız. zaten iş bulamayan herkes de oraya gidiyo. tek problem güneş altında çalışıyo olmak. ben çalışmadım ama atlantic citye çok gittim, orda çalışanlarla muhabbet etme şansım oldu çok. kendi işinin patronusun, canın sıkıldığında git 3 metre ilerde okyanusa gir, istediğin saatlerde çalış. outlet cenneti zaten, deli gibi alışveriş yaparsın, indirimleri kaçırmassın. he bide orda tropicanada hiltonda falan açık büfe olayı var 5 dolara. git öküz gibi ye. kalıcak yer de illaki ucuz bi ev bulursun ev çok orda.
o işi sevmesen 2. iş bulabilirmisin bilmiyorum. şunu unutma bisürü wat öğrencisi iş bulamadığı için gelip chair ride yapıyo!!
müşteri bulmak da sıraya giriyolar zaten genelde, taksici misali. o şekilde oluyo. ama onun haricinde casino önlerinde bekleyip yaşlıları falan blok blok taşıdıklarını gördük.
para kazanmak senin hırsına ve çalışma isteğine bağlı tamamen. ki bence süper.

başka sorular varsa alıyım =)

boardwalk denilen yer zaten çok canlı bir yermiş. artık hırs yapıp gidiş paramı çıkartırım. işte benim en büyük korkum para kazanamama ihtimali evden para isteme durumu :) en önemlisi ingilizcemin gelişmesi için bu işin çok uygun olduğu söyleniyor. eyalete ve çalışacağım yer çok güzel tam istediğim gibi ama işin para kısmının belirsiz olması açıkcası korkutuyor beni işte. gidince araba almayı planlıyoruz doğru bir plan mıdır? galiba atlantic city den new yorka tren ve otobus hatlarıda varmış bunlar kullanışlı ve ucuz mudur?

bir arkadasim. gecen sene gitti atlantic city'e. kendisi kalacak yer falan öyle hiç mıymıy bir tip değildir.

ilk 1 ay kumarhanede çalıştı ve cok kotu gecmis. bir kere kalacak yeri gittigi acenta ayarlamis ve 6 kisilik odada hintlilerle kalıyormus.
nedenini simdi net hatırlamıyorum ama isinden de hiç memnun degildi. acentasını aramıs is degistirmek istiyorum diye acente bunu tehdit etmis isi bırakırsan senin vizeni iptal ettiririm bilmemne diye. sonra bu da dinlememis onları baska bir eyalete gitmis orada 2 ay boyunca bir antikacida calismis. para konusuna gelince.... biraz zor kazanirsiniz. hatta kazandiginiz masraflariniza yetmeyebilir. o arkadasimla konusurum eger isterseniz tam olarak anlatir...

şimdi bizim iş kumarhanede değil oraların çalışma koşulları zaten ağır. bizi iş rolling chair denilen aleti kullanma. arkadaşınıza sorarsanız sevinirim. çünkü zamanda kısıtlı değiştireceksek işimizi şimdiden değiştirmeliyiz.

merhaba
geçtiğimiz yaz amerikaya work and travel la gittim academix firması ile.başka bir işte çalışıyordum ancak memnun olmayınca ayrıldım ve atlantic city deki arkadaşımın yanına gittim.2 hafta iş aradım ama malum kriz.iş bulamayınca bir bayan olarak başladım chair ride'a.uzunca bir süre yaptım.malum mecburiyet.
1.müşteri bulmak tamamen şans işi.sarhoşun veya arap şeyhinin birine denk gelirsin 10 dolar vercem diye 100 dolar verir o gün havaya uçarsın.ama ertesi gün 2 dolarla eve dönersin.garantisi yok.şans nasip kısmet.
2.para çok kazananda gördüm kazanamayanda.bu sana ve şansına bağlı.neden dersen eğer sabah 9dan geceyarısı 4e kadar çalışırım ben haftada bigün gerektiğinde hiç izin yapmasamda olur dersen kazanırsın.ama burda şirketinde anlatılanlara kanma.yamyam gibidir boardwalk.sanmaki 10-20 kişi olcaksınız.bazen insandan çok chair oluyo boardwalkta.trilyon tane türk,pakistanlı,bangladeşli,polonyalı,zenci vs vs.
3.özellikle şu dönemde ikinci iş biraz zor.geçtiğimiz sene çok ünlü casinolarda arkadaşlarımızı çıkardılar değil ki ikinci iş bulmak.riske atma kendini.çünkü şirketin oraya gittiğinde seninle ilgilenmicektir.yeri geldiğinde zor koşullar altında attığın maillere bile cevap vermezler.
4.atlantic city güzel modern eğlenceli biryerdir bak.clublar,casinolar,outletler,cafeler 7/24 eğlence.ulaşımıda rahattır.nyc ye ve diğer merkezlere otobüs tren ne ararsan var.
5.kalacak yer olarak sizi muhtemelen başta burgundy motor-inn diye bir fareli bir motelden bozma yurda göndercekler.odada minimum 4 kişi kalınıyo ve haftalık 85 dolardı bu yaz.tabi arkadaş edindikçe vs 10-12 kişi ev kiralıyolar falan.ama biz çok fazla tartaklanma gibi olaylar duyduğumuz için pek yanaşmadık ev işine.

son olarak uçak bileti için çok araştrdım,şirketim inatla onlardan ucuza bulamıcağımı söyledi ama onların verdiği fiyattan yaklaşık 100 dolar aşağısına gençtur dan aldım bileti.mayıs ayında 620 dolara fln buldular bana.gayette hesaplı hala düşününce.bi bak onlara danış derim.umarım yardımcı olabilmişimdir

kısmet işi,

bende 3sene önce wat ve benzer bir iş yapmış birisi olarak

düzenli bir iş tavsiye ediyorum, gidin bi markete girin, benzin istasyonuna girin biyere girin en güzeli öyle işler..

söyleidğiniz tarz işler insanı mahfeder

kafam iyice karıştı şimdi. konum olarak çok güzel bir yerde. ama işte işin garanti bir parası olmayınca aklımı karıştırıyor. ev konusuna gelince 2 arkadaşız ve 3-4 kişi daha tanıdığımız var bu işi seçen beraber eve çıkabiliriz. sırf yorucudur , ücreti garanti değilidr diye vaz mı geçelim yoksa yeri güzeldir parayıda şöyle böyle çıakrtırız hemde insanlarla uğraşacağımız için ingilizcemiz gelişir diye bu işte mi kalalım?? hangisi daha ağır basıyor?

yeşil kundura?

Yok Türkçe olmadığından da eminim, belirtmeyi unutmuşum.

köşelerinde renk yok ama koyu yeşil deyince marks&spencer olabilir gibi geldi.

Yok hocam Marx&Spencer veya Louis vuitton değildi malesef.

watsons olabilir mi? akmerkez yazmayabilir gerçi üzerinde poşetin ama değişik bi yeşil tonunda

hush puppies de yeşil değil miydi?

herhangi bi markanın poşetinin üzerinde akmerkez yazmaz. ben hiç bi markaya ait poşetin üzerinde şubenin adının yazdığını görmedim. o bence akmerkeze özgü biyerden alınmış bişeydir. eczanenin filan olabilir.